Diğer taraftan bir yandan enerji tıbbıyla yoğun uğraşan biri olarak; biz evrenin bir enerji okyanusu olduğunu biliyoruz. Bana göre dünyanın gelmiş geçmiş en önemli bilim adamı olan Nicola Tesla’ nın ‘’eğer evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız; enerji, frekans ve titreşim üzerinde düşünün,,sözü evrende enerjinin ne kadar önemli olduğunu açıkça vurgulamaktadır. Aslında bizim yediğimiz içtiğimiz besinlerinde bir enerjisi ve frekansı vardır. Dolayısıyla gıda maddelerinin içindeki elektromanyetik enerji çok önemlidir ve biz yediğimiz zaman bu enerji direkt ve indirekt yolla bizim vücudumuz etkilemektedir. Besinleri pişirdiğimiz zaman içlerindeki bu enerji büyük ölçüde azalmakta adeta besinler pişirmek suretiyle öldürülerek, adeta enejisiz, ölü besinler şekline dönüşmektedir. Bu yüzden besinlerin enerjisinden optimal şekilde istifade edebilmek için besinler olabildiğince çiğ tüketilmelidir. Dolayısıyla başta et ve tavuk olmak üzere pişirilmiş hayvansal gıdalar pişirildikleri için enerjileri az, ölü besinlerdir. Ayrıca bu gıdalar vücudu büyük oranda asidik hale getirirler, vücutta inflamasyon denilen düşük dereceli iltihabı tetiklerler, trimetilamin ile TMAO düzeyini artırarak damar sertliğini başlatır ve hızlandırırlar. Bu yüzden kalp sağlığını korumak istiyorsak hayvansal gıdalardan özelliklede pişirilmiş hayvansal gıdalardan uzak durmamız elzemdir. kalp sağlığı açısından olmazsa olmazdır.

Sonuç olarak; Besinlerin içerisindeki elektromanyetik enerji korunduğu için,  çiğ sebze ve meyve ağırlıklı aralıklı oruç şeklinde uygulanan alkali diyet kalp sağlığı açısından olmazsa olmazdır.