Prof.Dr Bülent Demir

KALP VE DAMAR HASTALARI ORUÇ TUTABİLİR Mİ?

Ramazan orucu, dünya genelinde 1.8 milyar Müslüman tarafından kutlanan, her biri ay takvime göre bir ay boyunca şafak vaktinden iftar vaktine kadar yiyecek ve içecekten uzak durmayı içeren yaygın bir dini uygulamadır. Bu oruç dönemi, Müslüman toplumunda derin manevi öneme sahiptir ve müslüman toplumlarda birlik, disiplin ve empati duygusu geliştirir.

Aynı zamanda, kalp ve damar hastalığı dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Bu terim, kalbi ve kan damarlarını etkileyen çeşitli durumları içermektedir ve birçoğu dikkatli bir şekilde yönetilmelidir.

Bu kategoriye dahil olan iki yaygın durum hipertansiyon ve kalp yetmezliği‘dir. Yüksek tansiyon olarak da bilinen hipertansiyon, genellikle kalp hastalığı veya felç gibi komplikasyonlara yol açana kadar fark edilmeyebilir. Öte yandan, kalp yetmezliği, kalp kasının kanı gerektiği kadar iyi pompalayamadığı durumlarda ortaya çıkar ve genellikle nefes darlığı, yorgunluk ve şişmiş bacaklara yol açar.

Ramazan orucu ve kardiyovasküler hastalık kombinasyonu, dikkatli bir şekilde ele alınması gereken belirli zorlukları beraberinde getirir. Bu durumdaki bireyler nasıl olabilirler ki dinî uygulamalarını sağlıklarını riske atmadan güvenli bir şekilde yerine getirebilirler? Bu soru, tartışmamızın temelini oluşturuyor.

Ramazan Orucunun Kardiyovasküler Sağlık Üzerindeki Etkileri

Müslümanlar tarafından dünya genelinde kutlanan Ramazan orucu, Ramazan ayı boyunca şafak vaktinden iftar vaktine kadar yiyecek ve içecekten uzak durmayı içeren bir uygulamadır. Bu dönem sadece derin manevi öneme sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda günlük rutinlerde, beslenme alışkanlıklarında ve uyku düzenlerinde değişikliklerle birlikte gelir.

Ramazan orucunun sağlık üzerindeki etkilerini inceleyen çalışmalar, kardiyovasküler hastalığı olan bireyler arasında çeşitli sonuçlar ortaya koymaktadır. Stabil durumdaki hastalarda, oruç tutmak kalp fonksiyonlarını önemli ölçüde değiştirmeyebilir. Ancak, bireysel yanıtlar farklılık gösterebildiği için dikkatli olunması gerekmektedir.

Kardiyovasküler Hastalığı Olan Hastalar Üzerindeki Etkisi

Sağlıklı Bireyler vs. Kalp Hastaları

Araştırmalar, orucun sağlıklı bir kalp sahibi olanlar üzerinde nötr bir etkisi olabileceğini göstermektedir. Bununla birlikte, kardiyovasküler hastalıkları yöneten hastalar için durum daha net olmayabilir ve daha yakından incelenmeyi gerektirebilir.

Diyabet Mellitus

Diyabetle birlikte yönetim yapanlar için, oruç tutma dönemlerinde kan şekeri seviyelerini korumak özellikle zorlu hale gelmektedir. Ramazan, diyabet kontrolünü etkileyebilecek benzersiz bir dizi beslenme ve ilaç zamanlama zorlukları getirmektedir, ki bu kardiyovasküler sağlığın önemli bir bileşenidir.Özellikle insülin kullanan diyabet hastalarının oruç tutmaları uygun değildir.

Hipertansiyon

Ramazan’da diyet ve sıvı alımındaki değişiklikler kan basıncı düzenlemesini etkileyebilir. Hastalar hipertansiyon yönetimini tehlikeye atmadan genellikle ilaç programlarını ayarlamaları gerekmektedir.

Özel Durumlar için Riskler

Koroner Arter Hastalığı

Oruç tutmak, koroner arter hastalığı olanlarda kardiyovasküler sistem üzerinde stres oluşturabilir. Yiyecek ve ilaç alımının değişmesi semptomları kötüleştirme potansiyeline sahiptir.Özellikle son bir yıl içersinde kalp krizi geçiren hastaların, son 6 ay içinde by-pass operasyonu geçiren hastaların oruç tutması riskli gözükmektedir.

Kalp Yetmezliği

Kalp yetmezliği olan hastaların sıvı ve ilaç dengesine dikkat etmeleri gerekmektedir; oruç tutmaya bağlı olarak yaşanan aksaklıklar dekompansasyona, yani kalp yetersizliğinin alevlenmesine yol açabilir.

Bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda, kardiyovasküler rahatsızlığı olan bireyler Ramazan orucuna katılmadan önce tıbbi tavsiye almalıdır. Kardiyologlar, muhtemelen her hastanın özel sağlık durumu ve ihtiyaçlarına uygun şekilde kişiselleştirilmiş bakım planlarının önemini vurgulayacaktır.

Ramazan Ayında Kardiyovasküler Hastaların Sağlığının Yönetimi

Kardiyovasküler Hastalar için Risk Değerlendirmesi

Sağlık profesyonelleri, özellikle Ramazan ayında kardiyovasküler hastalığı olan hastaların sağlığını yönetmede önemli bir rol oynamaktadır. Temel adımlardan biri, oruç tutmaya uygunluklarını belirlemek için hastaların risk düzeylerini değerlendiren bir süreç olan risk stratifikasyonudur.

Risk Düzeyinin Belirlenmesi

Risk stratifikasyonu, birkaç unsuru içeren detaylı bir değerlendirme sürecidir:

Hastalık şiddeti: Bu, hastanın kardiyak hastalığının ne kadar şiddetli olduğunu ifade eder. Hafif hipertansiyonu olan bir hasta, kontrol altına alınmamış yüksek tansiyonu veya ileri derecede kalp yetmezliği olan bir hastaya göre daha düşük risk altında olabilir.
Hastalık stabilitesi: Bu, hastanın durumunun stabil olup olmadığını değerlendirmeyi içerir. Örneğin, kan basıncı sürekli olarak kontrol altında olan bir kişi, tansiyonu yüksek seyreden bir hastaya göre daha iyi durumdadır.
Eşlik eden hastalıklar: Diğer mevcut tıbbi durumlar da risk düzeyini etkileyebilir. Diyabet, böbrek hastalığı ve diğer ilgili durumlar, bir hastanın oruç tutmaya uygunluğunu belirlemede dikkate alınmalıdır.

Bu değerlendirme, sağlık profesyonellerinin hastaları düşük, orta, yüksek ve çok yüksek risk olmak üzere farklı risk seviyelerine kategorize etmelerine olanak tanır. Her kategori, Ramazan ayında farklı yönetim stratejileri gerektirir.

Düşük/Orta Riskli Hastalar

Bu kategorilere yerleştirilen hastaların kardiyovasküler durumları iyi kontrol altındadır ve ciddi eşlik eden hastalıkları yoktur. Uygun önlemler alındığında, potansiyel olarak Ramazan orucunu güvenli bir şekilde tutabilirler.

Oruç Tutmak İçin Düşük Riskli Hasta Grupları

• Stabil hipertansiyon

• Stabil koroner arter hastalığı

• Stabil, ciddi olmayan kalp yetmezliği: LVEF >%35, HFpEF‡

• İmplante edilebilir döngü kaydedici

• Kalıcı kalp pili (tek veya çift odacıklı)

• Hafif/hafif-orta şiddette kapak hastalığı

• Supraventriküler taşikardiler/atriyal fibrilasyon/sürekli olmayan ventriküler taşikardi

• Hafif/orta derecede pulmoner hipertansiyon

 

Yüksek/Çok Yüksek Riskli Hastalar

Bunlar, istikrarsız veya kontrolsüz önemli kalp hastalığı olan hastalardır. Ayrıca genellikle diğer ciddi sağlık sorunları da bulunmaktadır. Bu grup için Ramazan ayında güvenli oruç tutmak, önemli riskler olmadan mümkün olmayabilir.

Önemli olan, bu kategorilerin içinde bile her hastanın benzersiz olduğu ve kişiselleştirilmiş bakıma ihtiyaç duyduğudur. Bu nedenle, sağlık profesyonellerinin hastalarla Ramazan ayında oruç tutma istekleri hakkında açık bir şekilde konuşmaları ve potansiyel riskleri ve faydaları tartışmaları önemlidir.

Hastaları bu şekilde stratifikasyon yapmak, sağlık profesyonellerine her bireyin ihtiyaçlarına uygun olarak tavsiye ve tedavi planlarını uyarlamalarına olanak sağlar, böylece kardiyovasküler hastalığı olan hastalar için Ramazan orucuna en güvenli yaklaşımı sağlar.

Oruç Önerilmeyen Yüksek Riskli Kalp Hastalıkları

• Yetersiz kontrol edilen hipertansiyon (uzmanınız tarafından tanımlandığı şekilde)

• Yakın zamanda geçirilmiş kalp krizi (akut koroner sendrom/miyokard enfarktüsü (<6 hafta)

• Obstrüksiyonu olan hipertrofik kardiyomiyopati

• Şiddetli kapak hastalığı (kapak darlığı veya yetmezliği)

Ciddi kalp yetmezliği

• Yetersiz kontrol edilen aritmiler (uzmanınız tarafından tanımlandığı şekilde)

• Yüksek ölümcül aritmi riski (örn. kalıtsal aritmik sendromlar, aritmojenik kardiyomiyopati)

• İmplante edilebilir kardiyoverter defibrilatör±kardiyak resenkronizasyon tedavisi

Oruç Önerilmeyen Çok Yüksek Riskli Kalp Hastalıkları

İleri düzeyde kalp yetmezliği

• Şiddetli pulmoner hipertansiyon

 

Düşük/Orta Riskli Hastaların Yönetimi için İpuçları

Düşük ila orta riskli olarak stratifikasyonu yapılmış kardiyovasküler hastalığı olan hastalar için, sağlık profesyonelleri Ramazan ayında güvenli bir şekilde oruç tutulmasını sağlamada önemli bir rol oynamaktadır. Aşağıda, yaşam tarzı değişiklik

Fiziksel Aktivite: Yürüyüş gibi hafif ila orta derecede fiziksel aktivite önerin; dehidrasyona veya tükenmişliğe yol açabilecek yoğun egzersizlerden kaçının.

İlaç Ayarlamaları

Ramazan’dan önce detaylı ilaç değerlendirmelerine katılın. Mümkünse, oruç tutma programlarıyla uyumlu olan uzun etkili formülasyonlara geçin.

Tedavi edici etkinliği bozmadan veya önemli yan etkilere yol açmadan dozaj zamanlarını ayarlayın.

Düzenli İzleme

Hastalara kan basıncı ve kalp atış hızının öz-izlemesini yapmayı öğretin, özellikle Ramazan’ın son on gününde gece namazları uykusuzluğa yol açabilir.

İlaç değişikliklerine yanıtı ve genel sağlık durumunu değerlendirmek için takip randevuları veya uzaktan sağlık kontrolleri planlayın.

Bu yönergeler, Ramazan orucunda kalp hastaları için uyarlanmış kanıta dayalı uygulamaları ve uzman önerilerini içermektedir.

Kardiyovasküler Hastalara Ramazan Ayında Riskler ve Öz Bakım Konusunda Eğitim Verme

Hasta eğitimi, kardiyovasküler hastaların Ramazan orucunda güvende kalmasında önemlidir. Bu hastalar için iki temel endişe dehidrasyon ve sıvı yüklenmesidir, bu da kalp problemlerine yol açabilir. Bu nedenle, onlara nasıl hidrate kalmalarının bu sorunları önlemeye nasıl yardımcı olabileceğini anlamaları önemlidir.

Suyun Önemi

Kardiyovasküler hastalara hidrasyon konusunda eğitim verirken vurgulanması gereken bazı önemli noktalar:

1. Yeterli miktarda su için: Hastaların iftar ve sahur arasında yeterli miktarda su içmelerini teşvik edin.
2. Diüretik alımını sınırlayın: Diüretikler idrar üretimini arttıran maddelerdir ve sıvı kaybına yol açar. Hasta olanların diüretik ilaçları, çay, kahve ve diğer idrar söktürücü etkisi olan içecekleri oruç tutmayan saatlerde kullanmamalarını veya en aza indirmelerini tavsiye edin.

 

Kardiyovasküler Hastalar için Pratik İpuçları

Hidrasyonun önemini anlamanın yanı sıra, kardiyovasküler hastaların vücutlarının ihtiyaçlarına nasıl yanıt vereceklerini ve ne zaman tıbbi yardım arayacaklarını bilmesi de önemlidir. İşte onlarla paylaşabileceğiniz bazı pratik ipuçları:

Vücudunu dinle: Göğüs ağrısı, nefes darlığı veya aşırı yorgunluk gibi endişe verici semptomlar yaşıyorsanız, bunları görmezden gelmeyin. Bu, bir şeylerin yanlış olduğu bir işaret olabilir ve tıbbi yardım almanız gerekebilir.
Orucu bozmaktan çekinmeyin: Hastalara sağlık durumları gerektirdiğinde oruçlarını bozmalarının sorun olmadığını hatırlatın. Gerekli olduğunda oruç tutma günlerini atlamak, zayıflık değil kendilerine iyi bakmanın bir yoludur.

Kardiyovasküler Sağlığın Ramazan Sonrası Değerlendirilmesi

Kardiyovasküler rahatsızlığı olan hastaların, Ramazan sonrasında tıbbi değerlendirmelerden geçmesi son derece önemlidir. Bu değerlendirme, orucun kalp sağlığı üzerindeki etkilerini anlamak için yapılmaktadır. Ramazan sonrası hasta bakımında aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır:

Semptom Değişikliklerinin Değerlendirilmesi

Hastalar, artan göğüs ağrısı veya nefes daralması gibi yeni semptomları veya mevcut durumlarında meydana gelen değişiklikleri bildirmelidir.

Vital Bulguların İzlenmesi

Kan basıncının ve kalp atış hızının kontrol edilmesi, vücudun oruç dönemine nasıl yanıt verdiğini gösterebilir.

Kan Testleri

Kolesterol düzeyleri ve böbrek fonksiyonu da dahil olmak üzere kardiyovasküler sağlık için önemli göstergeler ölçülmelidir.

İlaç Etkinliği

Oruç sırasında reçete edilen ilaçların etkinliğinin gözden geçirilmesi, dozajların ayarlanması gerekip gerekmediğini belirlemede yardımcı olur.

.

Son Düşünceler

Kardiyovasküler rahatsızlığı olan bireylerin Ramazan’ı güvenli bir şekilde geçirebilmeleri için çok disiplinli bir yaklaşım gerekmektedir. Bu, Ramazan ayında tıbbi yönetim için başta doktorlar olmak üzere sağlık uzmanları, dinirehberlik ve alternatifler sunmak için din konusunda yetkin kişi ve kurumlar ile duygusal yardım ve anlayış sağlamak için toplum desteğini içermektedir. Ayrıca  kardiyovasküler hastalığı olanların oruç tutmalarına yönelik yapılan çalışmalar küçük ölçekli çalışmalardır. Dolayısıyla bu önemi konunun daha iyi aydınlatılabilmesi için geniş kapsamlı yeni çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.