Prof.Dr Bülent Demir

TAVİ: Kalp Kapağı Değişiminde Çağı Açan Yöntem

Kalp, hayatın merkezinde atan mucizevi bir organ. Ancak zamanla yaşla, genetik faktörlerle ya da kronik hastalıkların etkisiyle bu hayati organın kapaklarından biri olan aort kapağı sertleşebilir ya da daralabilir. Bu durum,  kalsifik veya dejeneratif aort stenozu olarak bilinir ve tedavi edilmezse ciddi nefes darlığı, göğsü sıkan bir ağrı ve hatta ani kalp durması gibi sorunlara yol açabilir. İşte bu noktada, minimal invaziv bir yöntem olan TAVİ (Transkateter Aortik Kapak İmplantasyonu), klasik cerrahiye alternatif olarak öne çıkıyor.

Peki, TAVİ tam olarak nedir ve neden böylesine devrim niteliğinde bir yöntem olarak kabul ediliyor? Gelin, bu sorunun cevabına birlikte bakalım.

TAVİ’nin Tarihçesi

TAVİ, ilk olarak 2002 yılında Fransız kardiyolog; François Cribier tarafından uygulanmış ve kardiyoloji alanında devrim yaratmıştır. Geleneksel cerrahilere alternatif olarak geliştirilen bu yöntem, zaman içinde teknolojik ilerlemelerle daha güvenli ve etkili hale getirilmiştir. 2010’lu yıllardan itibaren, hem Avrupa hem de Amerika’da TAVİ prosedürü yaygın olarak uygulanmaya başlanmış ve düşük riskli hasta gruplarında dahi başarılı sonuçlar vermiştir.

TAVİ Nedir?

TAVİ, açık kalp ameliyatına gerek kalmadan daralmış aort kapağının yerine yeni bir kapak yerleştirilmesini sağlayan bir işlemdir. Bu yöntemde, genellikle kasıktaki bir arterden ince bir kateter yardımıyla ilerlenir ve bozulmuş aort kapağının yerine biyolojik bir kapak takılır. Bu yeni kapak, eski kapağın özelliğine göre şekillendirilir ve eski kapak üzerine yerleştirilerek, tıkanıklık yapan dokuyu etkisiz hale getirir.

TAVİ Endikasyonları

TAVİ, genellikle şu durumlarda uygulanır:

  • Ağır Aort Stenozu: Semptomatik hastalarda ileri düzeyde daralmış aort kapağı.
  • Cerrahi Riskin Yüksek Olduğu Hastalar: İleri yaş, ciddi komorbidite veya daha önce kalp cerrahisi geçiren hastalar.
  • Orta Risk Grubu: Son yıllarda orta riskli hastalarda da TAVİ başarıyla uygulanmaktadır.
  • Hasta Tercihi: Bazı hastalar invaziv cerrahilere alternatif olarak TAVİ’yi tercih edebilir.

 

TAVİ Kontrendikasyonları

TAVİ kontrendikasyonları, hastanın klinik ve anatomik durumuna göre belirlenir. ESC (Avrupa Kardiyoloji Derneği) ve AHA/ACC (Amerikan Kalp Derneği/Amerikan Kardiyoloji Koleji) kılavuzlarına göre kontrendikasyonlar şu şekilde sıralanabilir:

  • ESC Kılavuzu:
    • Ağır aort yetersizliği.
    • Uygunsuz vasküler anatomi (damar yollarında ciddi daralma veya tortuozite).
    • Yaşam beklentisinin sınırlı olması (<1 yıl).
    • Aktif enfektif endokardit.
  • AHA/ACC Kılavuzu:
    • Kapak boyutlarının prosedüre uygun olmaması (<18 mm veya >30 mm).
    • Aorta anevrizması.
    • Çok ciddi kalsifikasyonla birlikte aortik disseksiyon riskinin yüksek olduğu durumlar.

 

Self-Expandable (Kendiliğinden Genişleyen)  ve Balon-Expandable (Balon ile Genişleyen)  Kapak Farkları

TAVİ prosedüründe iki farklı kapak tipi kullanılabilir: self-expandable ve balon-expandable kapaklar. Her iki tipin avantaj ve dezavantajları vardır.

  • Self-Expandable Kapaklar: Bu kapaklar, kendi kendine genleşen bir yapıya sahiptir ve genellikle daha dar alanlara yerleştirilmek için uygundur.
    • Avantajları: Daha esnek, yeniden konumlandırılabilir.
    • Dezavantajları: Daha uzun sürede tam yerleşme.
  • Balon-Expandable Kapaklar: Balon yardımıyla yerleştirilir ve hızlı bir uygulama sürecine sahiptir.
    • Avantajları: Hızlı yerleştirme, daha kesin konumlama.
    • Dezavantajları: Daha sert yapısı nedeniyle dış dokulara zarar verme riski.

 

TAVİ Komplikasyonları

TAVİ genelde güvenli bir prosedür olmakla birlikte bazı komplikasyonlar meydana gelebilir. Komplikasyon oranları ve detayları şu şekildedir:

  • Vasküler Komplikasyonlar (%5-10): Kateter yerleştirme sırasında damar hasarı ve hematom gelişimi görülebilir.
  • Kalp Ritim Bozuklukları (%10-20): TAVİ sonrasında hastaların %10-20’sinde kalp pili ihtiyacı oluşabilir.
  • Kapak Kaçağı (%5-15): Yerleştirilen kapağın tam oturmaması durumunda paravalvüler kaçaklar meydana gelebilir.
  • Felç (%1-5): Embolik materyalin beyne gitmesi sonucu geçici veya kalıcı felç gelişebilir.
  • Böbrek Yetmezliği (%2-8): Kontrast maddelere bağlı olarak akut böbrek yetmezliği gelişme riski bulunur.
  • Enfeksiyon (%1-3): Prosedür alanında veya kapak üzerinde enfeksiyon gelişebilir.

TAVİ’de Zor Vakalar (Challenging Cases)

TAVİ her ne kadar çoğu hasta için etkili ve minimal invaziv bir yöntem olsa da, bazı vakalar teknik ve klinik olarak zorluklar içerir. Bu zorluklar genellikle hastanın anatomik yapısından veya daha önceki tedavi geçmişinden kaynaklanabilir:

  • Horizontal (Yatay)  Aorta: Aortun yatay pozisyonda olduğu bu vakalarda, kapak yerleştirme açıları çok zorlayıcı olabilir. Kateterin uygun konumlandırılması için deneyimli bir ekip gereklidir.
  • Valve-in-Valve Prosedürleri: Daha önce cerrahi olarak kapak replasmanı yapılmış ve biyoprotez kapağı yıpranmış hastalarda TAVİ uygulanabilir. Ancak mevcut biyoprotez kapak üzerine yeni bir kapak yerleştirilmesi teknik olarak daha karmaşıktır.
  • Biküspit Aort Kapak: Normalde üç yaprakçıklı olması gereken aort kapağının iki yaprakçıklı olduğu doğumsal bir durumdur. Biküspit kapaklarda kalsifikasyonun daha yaygın ve anulus yapısının daha asimetrik olması nedeniyle TAVİ teknik olarak daha zorlayıcıdır. Bu durumlarda uygun kapak seçimi ve yerleştirme stratejileri büyük önem taşır.
  • Damar Yolu Problemleri: Aşırı tortuozite veya daralmış damar yapıları kateter ilerlemesini zorlaştırabilir. Bu durumda alternatif yaklaşımlar (transapikal veya transaortik yol) kullanılabilir.
  • Kalsifikasyonun Yoğun Olduğu Hastalar: Aşırı kireçlenme, kapağın yerleştirilmesini ve tam oturmasını zorlaştırabilir.
  • Aorta ve LVOT Darlıkları: Aortik anulusun anatomik yapısının dar veya asimetrik olduğu hastalarda uygun kapak seçimi ve yerleştirme çok kritik hale gelir.

TAVİ’nin Geleceği

TAVİ, girişimsel kardiyolojideki teknolojik yeniliklerle sürekli gelişmektedir. Peki, bu yöntem gelecekte hangi alanlarda kullanılabilir?

  • Aort Yetmezliği Hastaları: TAVİ’nin başlangıçta sadece aort stenozu tedavisi için kullanıldığı düşünülse de, yeni kapak tasarımları ve teknolojiler, ağır aort yetmezliği olan hastalarda da kullanımını mümkün kılmaktadır.
  • Düşük Riskli Hastalarda Kullanım: EVOLUT Low-Risk ve PARTNER 3 gibi çalışmalarda elde edilen sonuçlar, düşük cerrahi risk grubundaki hastalarda da TAVİ’nin etkili olduğunu göstermiştir. Gelecekte, TAVİ’nin düşük riskli hastalarda standart bir prosedür haline gelmesi beklenmektedir.
  • Genç Hastalar: Genç hastalarda biyolojik kapakların uzun vadeli dayanıklılığı konusunda soru işaretleri bulunsa da, bu grup için uygun kapak tasarımları geliştirilmektedir. Bu alanda yapılacak ilerlemeler, genç yaş grubunda TAVİ’nin uygulanabilirliğini artırabilir.
  • Metalik Kapak Gereken Durumlar: Şu an biyolojik kapaklar için tasarlanan TAVİ sistemleri, gelecekte metalik kapak gereksinimi olan hastalarda da kullanılabilecek şekilde geliştirilebilir.
  • Cerrahi Aort Kapak Değişiminin Yerini Alabilir mi?: Cerrahi müdahaleler hala bazı hasta grupları için altın standart olsa da, TAVİ’nin teknik avantajları ve sürekli gelişimi, gelecekte cerrahi aort kapak değişiminin yerini büyük ölçüde alabileceğini düşündürmektedir.

TAVİ’nin Bilimsel Dayanakları

Birçok uluslararası çalışma, TAVİ’nin etkili ve güvenli bir yöntem olduğunu kanıtlamıştır.

  • PARTNER Çalışması: Yüksek riskli hastalarda TAVİ’nin ameliyatla eşdeğer hatta bazı durumlarda daha iyi sonuçlar verdiği gösterilmiştir.
  • SURTAVI Çalışması: Orta risk grubu hastalarda TAVİ ve açık ameliyat arasında benzer mortalite oranları tespit edilmiştir, ancak TAVİ’nin daha kısa toparlanma süreci ve daha az komplikasyon sunduğu vurgulanmıştır.
  • EVOLUT Low-Risk Çalışması: Düşük riskli hasta gruplarında TAVİ’nin cerrahiye ciddi bir alternatif olduğunu ortaya koymuştur.

 

Son Söz

  TAVİ, modern tıbbın kalp sağlığına sunduğu en etkileyici yeniliklerden biridir. Yüksek riskli hastaların umut ışığı, yaşam kalitesini artırmak isteyenlerin vazgeçilmez seçeneğidir. Girişimsel kardiyoloji alanında yenilikler özellikle yapay zeka temelli tedavi seçeneklerinin geliştirilmesiyle önümüzdeki yıllarda hızlanarak devam edecektir ve böylece günümüzde ameliyat gerektiren birçok kalp hastalığı TAVİ benzeri ameliyatsız yöntemlerle güvenle tedavi edilebilecektir. TAVİ gibi ileri teknoloji gerektiren bir yöntemin başarılı bir şekilde uygulanması, bu işte deneyimli olan bir kalp takımının yanısıra, hastayla doktor arasındaki güven ve işbirliğine de bağlıdır. Unutulmamalıdır ki, kalp sağlığı sadece bir organın tedavisi değil, aynı zamanda hastanın hayatına dokunan bir iyileşme yolculuğudur